Fotoğraf: Umay Umay

22 Ağustos 2010 Pazar

Mevsimler Dönünce Yaza , Kuşlar Döner Pişmaaan.

Her şey , milattan sonra iki bin on yılının en uzun gecesinde bıraktığım yerden devam edecekti.Soğuk bi cuma gecesi en hızlı koştuğum an , düşmüştüm.Bir futbolcu olsam koşmak işe yarayabilirdi sahiden.
Yapacak hiçbir şey kalmamışken...

Kimsenin sana kızmasını istemiyordun.Beni sevememekten suçlu olamazdın . O kadar korkuyordun ki ,kirpiklerimi titretiyordu söylediklerin.Beni artık istemediğini söylemek , sana bile ağır geliyordu .
BENİM KADAR İYİ BİRİNİ GÖRMEMİŞTİN HİÇ. Bu iyiliğimden en çok kuşlar faydalandı.Her gün cam kenarına kalp kırıntılarımı koyuyordum çünkü.
Ben "iyi geceler"de de seni sevdim , beni kırdığın yorduğun geceler de de. En çok da "Günaydın" da sevdim seni , aynı saatte hep , söz verdiğim gibi.
Ama sen gittin , avuç çizgilerinden pişmanlık damlıyordu , elin elimde.Gittin , öyle istedin. Gittin , çünkü kırık çocukluğunu kurtarmadı benim yanık yenik duygularım.Gittin , kalbim bir iç kanamaya mahal bıraktı.Sonra ..Sonra sonra anladım,anlamak birşeye yetmedi zaten,yetmiyordu.Anlamak , sesini duyamayışımdan sağır olmamı engellemiyordu.

Biliyordum başa saracaktık eski kasetler gibi , herkes gelip bize birbirmizi soracaktı , senin yüzün değişecekti elbet , artık bana benzemeyecektin. Sonra dostlar konuşacaktı ordan burdan , konu bana gelince susturacaktın . Ben iyi ve sadakatli kadın olarak , iki kirpiğinin arasına sıkışacaktım . Seni sorana , iyi diyecektim .İstediğin gibi yapacaktım elbet,güçlü duracaktım . Gitmiştin ama , iki kişilik bu oyunu tek başıma yürütemezdim .

Biz öldük sevgilim ve ben sana sıfatlar yakıştırmayı bırak , artık adınla bile hitap edemiyorum .Göz altlarımda siyah beyaz bir film oynatıyorum şimdi , gözyaşlarım kapalı gişe yapıyor her gecenin sabahına.Babam bir çocuk gibi her akşam çikolata getiriyor bana , sonra da bir kadeh şarap veriyor bana . Bana yaşadığını bilmek yetmiyor sevgilim , boynumda ipimle yarım bir aşk şarkısı yazmak yetmiyor.Sen yok musun yani artık ?..Evet yoksun anladım.Elimde yanına gelmek için aldığım bir otobüs bileti , bir şişe kırmızı şarap , bir de kırmızı gül kaldı . Tam on gün sonra yanında olacaktım , şimdi ise koskoca bir ömür girdi aramıza.
Duymak istemiyorsun yani sen artık sesimi,biliyorum istemiyorsun. Artık beni istemeyişinin sana verdiği ıstıraptan kaçmak için bütün bunlar..Kuşlar..

Belki de bundan sonra yaşamak isteyeceğin en son şey olacak bu , ama isteyeceksin en sonunda en son da olsa isteyeceksin.Sana kapıyı açabilmem için , parçalanmamış eller bırak bana burada.Taşımaktan korktuğun en ağır yük olacak belki de sevgi.Bana yapayalnızlığı hediye edip , Ege denizine döktün beni , tıpkı azılı bir düşmanı kalbinden hançerler gibi.Oysa bilirsin , en çok kuşlar sever beni , en çok kuşlar ağladı bize,Beşiktaş İskelesi'nde.

miş'li , keşke'li cümleler hediye etmeyeceğim sana . Herşeye rağmen , atan bir kalbim var benim . İsmin gibi iki heceyle . Acımı hafifletmeye çalışma , daha az acıyamam kendime . Onarmaya çalışma beni , kırık da değilim . Beni son kez öptüğün yerde bekle beni . Beni değil , yüreğini . Burnumu öptüğün , beni amansız bir İstanbul otobüsüne terkettiğin yerde bekle . Adı batasıca İstanbul otobüsüne...Sen güzel sözlerden şarkılar yaparsın , bir de yalanlara şarkı yazsana çocuk .

Seni beklemeyeceğim , seninle gelmeyeceğim . Bizim olacağımız küçük bir hayal kasabasında , kızımı büyütüyor olacağım . O minik suratımı sevdiğin yerde . Burnum bu sefer öptüğün için değil , ağladığım için kızaracak..

Biliyorum , sana rağmen de olsa koruyorum bizi . Hala kuşları besliyorum , hiç tükenmeyen kırıklarımla . Aynı yerde buluşacağız , aynı saatte.
Sana hiç dön demeyeceğim , son kıskançlığın bu olsun ...
Ama bil ki , her sabah gün doğduğunda , ben yüzümü hep sana döneceğim .

Hadi bir de mevsim dönünce , kuşlar da dönecek ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bir şey diyeceğim