Fotoğraf: Umay Umay

11 Ekim 2011 Salı

"O gördüğüm adamı, sen sandım." yalanı bu, bilesin Mayiran.

Yalansız bir iç hesaplaşma gününün Z raporunu alıyorum. Dükkan kapanmıştır.

Ağzımın orta yerindeki mayalı arpa kokusundan tütsü yaptım ,
Az mistik , çok aşık.
Eylül ayında hiç aşık olmadım ben.
Mayiran bir aydı hep , karmakarışık .

Ben bir kuklaysam eğer, ilk sen kokla.
Bu akşam beni çok özlemediğin için bir şarap iç. Asıl en çok buna iç.
Ben hiç aşık olmadım Eylül ayında.
Bol bol üzüm yedim , seni düşündüm. Şarap günahsa, tarifi benim mahzenimdedir.

Çok değiştim ben . Şimdi söyleseler inanmazsın .
Çok gülüp, az sevişen ; kahve suyunca ciğerlerini kaynatan bir kadın oldum .

Günaydın.
Bugün de aklına gelmedim ve bir günü daha vebaladın . Bunun için dudak payı olmayan bir bardakta çay içmeli ve yanan dudağına kızmalısın.

Elbette seni aramayacağım. Özel numaranın nefes dinleten erotik gizemi olmayışım, egonun ensesini tokatlayabilir. Bize kızabilir, bu yüzden onu buzdolabına koymalıyız.
Deliyim ben. Kıskançlık krizlerinin ardındaki sevişmelerin orgazm sigarası gibiyim. Taburemi tekmelerken bile , vazgeçmediğim. Sardığım tütünlere açlığım dinmez benim. Sen kahveme izmarit söndürdün , dudak izlerini saklamak için. Seri katiller temiz çalışmalı , öyle değil mi ?

Kül düşmüş bir suyu içer gibi yudumla bu sabah beni. Günaydın. Duşun altında uyuyorsun , yine mi farketmedin beni ?
Kan sızıyor.Küvete, gidere , logara , denize.
Okyanus kanıyor . Ben de mi kansam ?
Hastalıklı bir ağzın , kendinden emin gülüşüsün sen ;
Zehirli bir yılanın , kâhin olma ihtimali.

Bana deli deme , yüzlere gülen sensin. Bana deli deme , düşürme gardını. Sana inanırlar , samimiyetle sana inananlar olacak. Güldürme beni , beni onlara güldürme .Çok zengin bir adamın , ölümcül kanseri gibi ihtimallerin içimde.

Dur dur! Aynayı kırmadan birşey söyle. Yoksa sevişiriz ve bakışlarıyla bir erkeği durduramayacak kadar amatör bir geyşa olduğumu öğrenirsin.
Dur nefes al ! Sondan başa da yazılabilir kitaplar , eğer acı çekmeyi biliyorsan. Okurken sondan oku hem daha lezzetli . Acıyı öğrenmek için mektubumla kes dilini.

Ben evin tozunu aldım , git ve sahnenin tozunu em şimdi. Kanı beyninde dolaştır. Üzerime sıçrat ve acıtmaktan korkma. Üzüm yerken seni düşündüm. Mayalı meyanlı koku ondan.
Ne dedin ? Beni buldun mu ?! Hay....at gitsin...!

Ve geçip karşıma otuz yılının mahsulünü topla şimdi. Ben hayata çok erkenim. Kaçırıldım. Hayat beni dağa kaldırdı ve defalarca tecavüz etti. Bana acıttığımı söyleme , gerçekten acımıyorum . Ben yaşıyorsam şayet ; otostop çekerken Azrail'in duracağı kadar yetenekli bir geyşa olmayışımdandır.

Sana şefaat edecek bir sevgi bırakıyorum ardımdan ;
Bak içime , ayıl, anla.