Fotoğraf: Umay Umay

15 Şubat 2011 Salı

El-Fatiha

müsvedde kağıtlara öldürülmüş erkekler yazdım .
yazdığım mektupların üzerine ağladım .
salya sümük , yağmur çamur
sırılsıklam aşk mektupları yazdım sabahın ilk ışıklarında.

son yazım onu ağlatmıştı.
yada -mış gibi yaptı..
üzüldü sandım ..

duydun mu çocuk .
üzüldün sandım .
sen bu kadar yalana nereden bulaştın ?
kanadım , ağladım ..
aydınlıklarından midem bulanır oldu.
kustum ..
seni içimden , seni kalbimden
ve bu gece de
seni parmaklarımdan kusarak attım .

günlerimi gecelerimi yaktım .
Ucu yakılmamış bir sigara gibi gururlu bakışın
söndürülmüş izmarite benzememden ise
yanıldın çocuk.
Gözlerim senin için ağladığımdan pis.
kirliyim sana üzüldüğümden çocuk.
Aşk pazarına nur yağdı eskilere rağbet etmenden senin ..
ben o kanepede..o yatakda..
gözlerimden incileri bırakırken son gece..
o gece senden bir koku hüzmesiyle uyurken .
sen özlediğin eski kokuları
eski sandıkları açtın ...

Bu gece çok sevdiğim küçük bi çocuk öldü.
Çok kötü öldü.
ben üzüldüm .
üzüldüğüme üzüldüm ..
kendimi suçladığıma..
çocukluğuma , ilk gençliğime , kadınlığıma üzüldüm ..
kulaklarım duyduklarına üzüldü...

Şimdi içimde senden doğmayı bekleyen çocukları da öldürdüm .
Şehrimi şehrine bağlayan iki köprü yıkıldı o anda.
Gün bu gündür , duvarlarım da yıkıldı artık .
Hoşçakal , ama bende kalma artık .
Kustum seni şehrimin en pis foseptiğine.
Senden bana bir tek Unut kadı.
Gittim çocuk , hem de güle güle gittim .
Şimdi senden kalan herşeyin.
Ruhuna Fatiha vaktidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bir şey diyeceğim