Fotoğraf: Umay Umay

26 Şubat 2010 Cuma

Üç eksi İki , Kalan Yalnızlık

Her öykü gibi bu da karanlıkla başlıyordu işte , bitişi gibi. Ben herşeyi en sondan yaşamaya başladığımdan ,biliyordum acının hazzını.

O'nun gözlerinde de görmüştüm ama bile bile kumar işte . Mutluydum . Kulağımda hiç dinlemediğim bir şarkı vardı ta ki O'nun ellerini tutana kadar .Elini tuttuğum anda , sanki kendime ihanet ediyormuşçasına :
"I'm still lovin' u ."

Buna da gülümsedim O'nunla birlikte . Aklımdaki bütün fotoğraf kareleriyle birlikte , şarkıyı da yaktım .Ruhumda eskimiş ne varsa , O'nun gözlerinde gebertmek istiyordum . Ve artık kapalı alanlarda sigara içemiyordum .
Saçma sapan şarkılar eşliğinde göz göze bakarken görüyordum . O da unutmaya ayak diriyordu . Unutmak istiyorduk . Tırnaklarımızla yıktığımız hayat parçacıklarından kurtulmak istiyorduk .

Mutluyduk uyurken . Herkes bana yitik bir umutla bakıyordu . KİMİN UMURUNDA !Kumar olduğunu biliyordum bunun, kumarın kötü bir alışkanlık olduğunu ama bağımlılık yaptığını da biliyordum . Biz O'nunla , ter içinde , sekiz saat onaltı dakika boyunca , sarılmaktan bir kere olsun vazgeçmeden uyuduk . Başka şansımız da yoktu zaten , bir mezarda birlikte uyuyorduk . Sarılmaktan başka çaremiz yoktu . Üzerimizdeki eskimiş topraklardan sarılarak kurtulacağımıza inanıyorduk . Yine kısaydı saçlarım .
Ama bir yerlerde , bana benzeyen biri daha vardı .Kısa , turuncu kırmızı saçlı bir kadın . Tek farkımız onun saçları pişmanlıktan , benimkiyse acıdan kısaydı .Ama artık onunda acıları , yalvaran gözleri , titreyen elleri , uykusuz gecelerde yenmiş parmaklarının kenarlarından fışkıran şeytan tırnakları vardı.Belki bizim hikaye-i aşkımızın şeytanı oydu ama , anıları acılarıydı artık onun . Lanet vicdanım , sırtımda kamburum vicdanım , ona bile kıyamıyordu .

Yanlış olan tek şey ' adam' dı aslında. Kime inanacağını , neye sarılacağını bilmeksizin ; bir oraya sarılıyordu , bir de bana . Aptaldı adam . Geçmişiyle geleceği arasında batan gemisini kurtarmak için hiç bir çabası yoktu . Turuncu saçlı kız da aptaldı . Tanrım turuncular bana ne çok acı veriyordu ? Terketmişti hayatına mal olmuş aşkını . iki koca aydır tek sevdası olmuştu terkettiği adam .Adam artık değişiyordu , başkasının olmak istiyordu . Turuncu kız , kafasını bulandırıyordu . En az benim kadar.

Bana yalan söylüyordu adam . Aklımı bilmiyordu , beyin kıvrımlarımın arasında sıkıştırıldığını bilmiyordu . Geldiğim yer yine aynı noktaydı . En baş. Görüyordum herşeyi , kahrolası aşklarımın tanrısı da yaratıcısı da Allahı da bendim .Görüyordum herşeyi , adam aylarını , uykularını , aşkını verdiği kısa saçlı kadına acıyordu . Kendine acıyordu . Canı acıyordu ve bir çok şey ...
Ama benim de saçlarım kısaydı , görmüyor muydu ?

Bu yüzden bende kendime acıyordum .
Adam turuncu kızı öpüyordu , kız kendine kızgınlığını unutmuş ; adamına dokunuyordu . Yaşlı dostumun artık benden koptuğunu hissediyordum . Yanakları kızarıyordu kızın , tıpkı gözlerim gibi .Kız kendini artık daha DİNÇ hissediyordu.
Tırnaklarım kırılıyordu ve ben bölük pörçük uykularımda turuncu kıza üzülüyordum .

Adam farkındalığımın farkındaydı . Kimin kimi yendiğinin pek de önemi yoktu yenmiş tırnaklarımın yanında .Tenimi terimden temizlemek zorundaydım artık . Çok acı çekmiştim zaten , arınmak zor olmuyordu gözlerimdeki ölülerden . Büyüyememiş 'koca adam'lar yine küçük kadınlardan medet umacaktı . Anımsıyorum ; ben bu cümle yüzünden bir adam öldürdüm . Ter aktı başımdan . Cinayetim karnımı ağrıttı bir an için .

Farkettiğimi farkettikçe daha da aşağı düşüyordu koca adamımız.Küçüldükçe ona duyduğum merhametten tiksiniyordum .Hala beni özlediğini söylüyordu . Bunu biliyordum çünkü ben onun sığındığı tek limandım , en faydalı oyuncağıydım . Başkasının olup olmayacağımı merak ediyordu , içinde hiç bir zaman bunu istemediğini biliyordum . Aşağılıklaşıyordu . O'nun kafası karışıyordu . Turuncu kız bütün aklını bulandırmıştı . Aklı bulanıyor , aklı beni kusmak istiyordu .

- Çok karışığım,anla... dedi bana .Benim düğümlerimin farkında değildi , ha bir de boğazıma düğümlenenler vardı tabii.
-Kendin ne istiyorsan onu yap , hayat senin seçimlerindir . Al kalbini avuçlarına , kimin adı varsa orada , ona git . dedim ona . Daha terim soğumadan koynunda , arkadaşı oluyordum .Unutulmuş uykularımızla...
-Anlamanı beklemiyorum , sen de haklısın ama anlamaya çalış ne olur , boğuluyorum . Akıl ver bana sana ihtiyacım var bu ara. dedi... Sustum .
Üçümüz de mutsuzduk aslında . Ben de , O da , Kısa saçlı kızda . Oysa söylemiştim ona : 2 mutlu insan 3 mutsuz insandan iyidir , demiştim .

Az matematiğin varsa hesapla be adam ! Az biraz toprak varsa hala ellerinde , kapa bu mezarı da bitsin artık .

"Gitti..." dedim içimden kendime.
" Daha gelmeden , gitti..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bir şey diyeceğim